Genç Yusuf'un İffeti


İffet:

 İnsan eşref-i mahlûkat olarak yaratılmıştır. Onu diğer canlılardan ayıran ve üstün kılan bazı özellikler vardır. Hayâ, onur, iffet bunların başında gelir. Biz bu yazımızda özellikle iffet üzerinde duracağız. İffet; haram olan, çirkin, aşağılık ve bayağı davranışlardan uzak durmak demektir.1 İffet insanı sınır ihlalinden alıkoyar ve itidal üzere bir hayat yaşamasını sağlar. Yapacağı fiilin hayvanî mi yoksa rabbanî mi olduğunu belirler. Daha doğrusu hayvanî bir fiili rabbanî fiile tebdil eder. Mesela yemeğe ve ilişkiye duyulan şehvet insan ve hayvanın ortak özellikleridir. İnsanın bu arzularını frenlemesi yahut usulünce gidermesinin adıdır iffet. Bu bakış açısı ile bir de İslam ahlakçılarının ağzından tanımlayacak olursak; insanın hayvanî zevklerini, hazlarını ve zaaflarını disiplin altına alarak, helal dairesinde kullanabilmek ve nefis karşısında kişilikli duruş sergileyebilmektir.2

 Her reziletin (ahlaki olmayan davranış) getirdiği bir rezilet olduğu gibi, her faziletin de (ahlaki davranış) getireceği bir fazilet vardır. İnsanın faziletlerinden sayabileceğimiz iffet ise başka bir fazilet olan onuru kazandırır. Böylelikle insanın erdemli bir hayat yaşayabilmesini sağlar. Kısaca şöyle diyebiliriz, iffet nefse boyun eğiş değil başkaldırış ve savaştır, bu savaşta galibiyet onur mağlubiyet ise utanç getirir.

 İffet, Hz. Yusuf’a ‘Allah’ım zindan beni çağırdıkları bu şeyden daha sevimlidir!’ dedirtmiş ve suçsuzluğu da anlaşılmadan zindandan çıkartmamıştır. Allah’ın, Kur’an’ı Kerim’de birçok mükâfat ile müjdelediği iffetin en güzel görüneceği yer ise bir gencin şahsiyetidir. İffeti kişilik ve şahsiyet haline getirmiş Hz. Yusuf ise burada verebileceğimiz en güzel örnektir. Gelin hep beraber Hz. Yusuf ve kıssasına bir de iffet gözlüğü ile bakalım.

                Hz. Yusuf Kimdir?

Hz. Yusuf; fiziksel, bilişsel, duyusal, yönden mükemmel yetişmiş, anlayışlı, zeki ve akıllı insan tipini temsil etmesi sebebiyle günümüz gençliği için muhteşem bir örneklik oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra Kur’an’ın anlatım tarzı kıssayı öyle şekillendirir ve canlandırır ki rivayet edilen şey geçmişte olup biten bir olay olmaktan çıkar ve şu anda gerçekleşen bir hikâye haline gelir. Bu da gençlerin üç boyutlu bir film izlermiş gibi kendilerini olayların içinde hissetmesi ve olayları özümseyerek ibret almaları açısından son derece önemlidir.3 Seküler dünyanın ahlaki değerleri söküp attığı, gençleri serüveninin içine kattığı bir zamanda örnek almak namına Hz. Yusuf ve kıssasına kulak verelim.

Hz. Yusuf, Yakup (a.s)’ın on iki oğlunun on birincisi olarak dünyaya geldi. Küçük Yusuf, Yakup peygamberin en fazla değer verdiği ve sevdiği çocuğuydu. Yakup (a.s)’ın Küçük Yusuf’a karşı beslediği sevgi elbette kalbinde gizli kalmıyor ona karşı hal ve hareketlerine aks ediyordu. Tabi ki bu durumun fark edilmemesi imkânsızdı. Kısa sürede bu aşırı sevgi ve şefkat, etrafında bulunan insanlarda haset kıskançlık ve kin meydana getirdi. Hele ki Küçük Yusuf’un, ‘Babacığım rüyamda on bir yıldız, güneş ve ayı bana secde ederken gördüm.’4 demesiyle kardeşler arasında yanan kin ateşi körüklenmiş oldu. Küçük Yusuf’un üzerine hain planlar kurulmaya başladı. Kardeşlerinden birisi ‘Onu öldürün.’5 dedi, diğeri ise ‘Hayır, onu bir kuyuya atın belki birileri alır götürür.’6 biz de kurtulmuş oluruz dedi. Şimdi kurulmuş olan bu hain planı uygulama vakti gelmişti. Babalarına gelip ‘Babamız bize Yusuf hakkında niçin güvenmezsin onu bizimle (otlağa) gönder oynasın gezinsin’7dediler. Yakup (a.s)’ın, dizi dibinden ayırmadığı, kokusunu almadan uyuyamadığı yavrusunu istemişlerdi. Yakup (a.s) için bu hiç kolay değildi. ‘Onu göndermem beni üzer; hem ben onu bir kurdun yemesinden korkarım!’8 demişti. Bu sefer babalarına dönüp ‘Biz ne güne duruyoruz? Şayet böyle bir şey olacaksa bize yazıklar olsun!’9 dediler. Yakup (a.s) gönüllü gönülsüz kabul etti ve ciğer paresini salıverdi bu vicdansızların kucağına. İnsanların bulundukları mevkiden epey uzaklaştıktan sonra, Yusuf’un sesini kimsenin duyamayacağını anladıklarında bir halka kurup Yusuf’u ortalarına aldılar. Biri vuruyor, biri çekiştiriyor diğeri ise sözleriyle iğneliyordu onu. Yusuf ise şaşkın şaşkın ne olduğunu anlamadan ağabeylerinin, kinin kasırgalaştığı suratlarına bakıyordu. Bir anda kendini kuyuda buluvermişti ve onu bulunduğu durumda tek teselli eden şey duyduğu şu ses olmuştu: ‘Yemin olsun ki onlara bu yaptıklarını haber vereceksin.’10 Kurtuluşunun müjdesi olan bu sesten başka dayanacağı hiç bir şey yoktu. Vicdansız tayfa Yusuf’tan çekip çıkarttıkları gömleğe biraz kan bulaştırıp babalarının yanına döndüler ve çocuğun inanmayacağı şu yalanı söylediler: ‘Yusuf’u eşyaların yanında bırakmıştık bir de baktık ki onu kurt yiyivermiş’.11Yakup (a.s), o hikmetli peygamberin ağzından dökülen ise şu oldu ‘Sizi nefsiniz aldatmış, bana düşen ise sabırdır’.12 Küçük Yusuf’a gelince atıldığı kuyunun yanından geçen bir kafilenin sucusu Yusuf’u kuyudan çıkarır ve kafile onu kendine mal edinir, köle olarak yanlarına alır.13 Mısırlı bir azize satar. Aziz karısına ‘Bu çocuğa iyi bak belki de onu evlatlık alırız’14 diyerek Yusuf’a yeni bir hayatın kapısını aralar.

İffet Gömleği:

İffet gömleği, maddi manevi güzelliklerin kendisinde cem olduğu melek yüzlü Yusuf’un gençlik çağında kuşandığı gömlektir. Bir diğer ifadeyle Mısır sosyetesinin en önde gelen kadınlarından birinin yaman fitnesine o güçlü iradesiyle direnirken arkadan yırtılan gömlektir. İşte bu gömlek Yusuf (as)’ın imtihandan başarıyla ve alnının akıyla çıkışını sembolize eder.15

Yusuf, azizin evinde daha önce görmemiş olduğu izzet ve ikram ile karşılaşır. Bu evde büyür, serpilir ve yağız bir delikanlı olur. Aziz ve azizin karısı Yusuf’tan, Yusuf ise kendisine adeta ana babalık yapan aziz ve azizeden pek memnundur. Uzun seneler iki taraf arasındaki ilişki ana-baba-çocuk ilişkisinden ne ileri ne geri formda seyreder. Çünkü aziz iktidarsız bir adam olması hasebiyle o vakte kadar bir evlat sahibi olamamıştı. Ne var ki büyüdükçe güzelleşen, kuvvetlenen Yusuf’a evin hanımı Züleyha’nın bakışı değişmeye başlamıştı. Bu yağız delikanlıya gönlünü kaptırmış hatta abayı yakmıştı ki hiç bir azizenin kölesinden istemeyeceği bir şeyi istemişti.

Züleyha bir gün Yusuf’u odasına çağırır, hiç bir şeyden haberi olmayan Yusuf, hanımının isteğini yerine getirmek üzere odaya gelir, derken Züleyha hızlıca arkasından kapıyı kitleyi verir. ‘Haydi, gel!’16 der. Böyle bir ortamda Yusuf gibi akıllı bir gencin kadının istediği şeyi anlamamasının imkânı yoktur. Yusuf’un ağzından şu cümleler dökülür, ‘Allah’a sığınırım kocan benim efendimdir. Bana iyi bakmıştır.’17 der. Mısır sosyetesinin en güzel ve en varlıklı kadınlarından birinin bu kadar müsait bir ortamda yapmış olduğu bu teklife, kanının en sıcak aktığı, kuvvetinin zirvede olduğu bir zamanda hayır diyebilmiştir. Kadın buna rağmen Yusuf’tan murat ettiği şeyi almak namına Yusuf’a doğru yönelmiş Yusuf ise rabbinin inayeti ile kadından yüz çevirmiş ve kapıya doğru koşmaya başlamıştır.18 Bu iffet timsali gencin ilki söz ikincisi fiille olan reddi, kadını bu işten çevirmek bir yana, yaptığının ne kadar iffetsiz ve rezil bir davranış olduğunu hissettirmemiş ki o da Yusuf’un arkasından koşturmaya başlamıştır.19O hengâmede Yusuf kapının koluna; Züleyha Yusuf’un gömleğine sarılmış ve gömleğini yırtmıştır. Aksilik kapının açılmasıyla aziz, ikisini bir görmüş; bu ise Yusuf’un kuyudan sonraki imtihan silsilesinin devamı olmuştur. Bütün bunların üzerine Genç Yusuf bir de iftira ile karşı karşıyadır; Çünkü kadının ilk sözü şu olur ‘Ehline yanaşmak isteyenin suçu hapsedilmekten başka nedir?’20 Bunu duyan Yusuf kendisini müdafaa namına ‘O benden murat almak istedi.’21 der. Neyse ki olay yerinde bulunan birinin yaptığı şahitlik ile aziz karısının hilesinin farkına varır. ‘Siz kadınların hileleri gerçekten de çok büyüktür.’22 der.

Olay bunun ile bitmez tabi şehirde bir dedikodu alır başını gider. Züleyha ve kölesine yaptığı çirkin teklif kadınların ağzından düşmez olur. Züleyha tekrar ne kadar akıllı bir kadın olduğunu gösterir ve tüm Mısır sosyetesini evine davet eder. Her birinin eline meyve ve bıçak verdiği zaman Yusuf’u karşılarına çıkarır ve kendisinin ne durumda olduğunu ispatlar. Sanki şöyle der Züleyha ben ki kocası iktidarsız el sürülmemiş Mısır’ın en güzel kadınlarındanım. Her gün gözümün önünde duran, sizin ‘O insan değil bir melektir.’23 dediğiniz gençten murat almak istedim. Siz ki böyle derdi olmadığı halde bu genci arzu ettiniz, ne oluyor da beni kınıyorsunuz. Bu ise Yusuf’un başındaki bir belayı bin etmiş, ’Allah’ım evvelce birdi şimdi birçok oldu’24 dedirtmiştir. Bu kadınlardan nicesi Yusuf’a çirkin tekliflerle gelmiş; fakat Yusuf bu kadınlardan birine el sürmektense ya da birinin kendine el sürmesindense zindanlarda çürümeyi göze almıştır. Sapasağlam bir iradeyle iffet duvarına zerre zarar vermeden ayakta durabilmiştir.

Anlattığımız kıssaya, üzerinden uzun yıllar geçmiş, tarihte kalmış, ara sıra çocuklara anlatılan bir hikâye gözüyle bakılmamalıdır. Bu kıssada bir gencin sapasağlam iradesi, tertemiz namusu ile ülkenin en güzel ve varlıklı kadınlarından birinin teklifine karşı tavrı mevzubahistir. Aslında bugün her genç, Züleyha’nın kapısını kilitlediği odanın içerisinde mahpus ve o kadar tehlikeye yakın bir Yusuf’tur. Her an her yerde ‘Haydi, gel!’ diyen, duygularının esiri olmuş bir Züleyha bulmak hiçte zor değil. Önemli olan ise ‘maazallah’ diyerek bu çirkin tekliften Yusuf edasıyla koşup uzaklaşabilmektir. İşte bu zamanda, genç Yusuf’un kıssasının zamanımız gençlerine anlattığı çok şey var. Her genç için örnek şahsiyet olan genç Yusuf’un kıssası sık sık okunmalı ve ibret alınmalıdır.





  1. İFFET: Arzu ve isteklere karşı nefsin kontrolü, Rahmi Yaran, Din ve Hayat Dergisi, Haziran 2013
  2. Nefse karşı onurlu duruş: İFFET, Saffet Köse, Din ve Hayat Dergisi, Haziran 2013
  3. Hz. Yusuf Kıssasından Gençliğe Mesajlar, Arzu Arkan, Kur’an-i Hayat Dergisi, Sayı 33
  4. Yusuf suresi /4
  5.  Yusuf suresi /9
  6. Yusuf suresi /10
  7. Yusuf suresi /11-12
  8. Yusuf suresi /13
  9. Yusuf suresi /14
  10. Yusuf suresi /15
  11. Yusuf suresi /17
  12. Yusuf suresi /18
  13. Yusuf suresi /19
  14. Yusuf suresi /21
  15. Yusuf’un Üç Gömleği, Abdullah Yıldız, Pınar Yay.
  16. Yusuf suresi /23
  17. Yusuf suresi /23
  18. Yusuf suresi /25
  19. Yusuf suresi /25
  20. Yusuf suresi /25
  21. Yusuf suresi /26
  22. Yusuf suresi /28
  23. Yusuf suresi /31
  24. Peygamberler Tarihi, Ahmet Lütfi Kazancı, s. 286


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Birbirinizi Sevmedikçe İman Edemezsiniz Hadisi Üzerine

Tevekkül Ve Çocuk Yetiştirmedeki Önemi