Birbirinizi Sevmedikçe İman Edemezsiniz Hadisi Üzerine




Sevgi, iki canlı arasında kurulan soyut bağ. Sevgi, varlığın sahip olduğu en muhteşem duygu. Buzları eriten, karanlığı ışıtan, Kuzey Kutbu'nda ılıman iklim estiren tarifi zor bir vakıa… Hadise göre parçalanan bütünün insanlığa sunulan tek parçası. Sevgi, iki kalp arasında kurulan irtibat. Bir tepkinin, bir alakanın ifadesi. Sevgi, heyecanın, muhabbetin membaı. Beraberliğin, birlikteliğin kaynağı. Sevgi, toplum olmanın, yardımlaşmanın, kısaca toplumu toplum yapan unsurların kaynağı.
Toplum, fertlerin meydana getirdiği bir petek... Bu peteği oluşturan fertlerin her birini diğerine tutturan bir bağ gerek. Bu bağ öyle bir şey olmalı ki ferdin ferde, ferdin topluma ve toplumun ferde karşı sorumluluklarını aksatmasını engellemeli. Çünkü toplum, onu oluşturan fertlerin görevlerini eksiksiz yerine getirmesiyle toplumdur. Sorumluluklarını yerine getirmeyen fertlerin oluşturduğu bir toplum, dıştan gelen ve içten patlak veren sorunlarla çözülmeye ve dağılmaya mahkûmdur.
Tarihte asırlarca ayakta durabilmiş toplumlara baktığımızda, devlet sistemini kusursuz işleten bir disiplinin, yani siyasi, iktisadi, hukuki anlamda bir düzenin var olduğunu görürüz. Bu disiplin kendi içerisinde fertlerine bazı görevler yükler ve fertlerden bu görevleri yerine getirmesini bekler. Disiplinin sağladığı düzen ile fertler görevlerini eksiksiz yerine getirir. Böylelikle kendi içerisinde bir bağ kurabilmiş toplum uzun yıllar ayakta durabilmeyi başarır.
Ne yazık ki katı bir disiplin ile kurulan sistem, fertleri arasında soğuk ve ruhsuz bir atmosfer doğurur. Bu da toplum içerisinde uhuvvet, teavün, hoşgörü gibi birçok fazilete zarar verir. Hele ki bu faziletler üzerine inşa edilmiş bir toplum olan İslam’a hiç yakışmaz. Her toplum ortak bir paye üzere var olur. Fertler, ortak bir paydada birleşerek toplumu oluşturur. İslam toplumunu oluşturan ortak payda ırk, dil veya coğrafya değil, sadece dindir. Din, yani Allah'a teslimiyet... Bu farklı dil ve ırklardan olup bir araya gelen insanlar İslam çatısı altına girmekle kardeş olurlar. “Mü'minler ancak kardeştir” (Hucurat, 10)  ayeti kerimesindeki 'ancak' kaydı önemli. İslam çatısı altındaki fertler birbirlerine 'ancak' kardeşlik bağı ile bağlıdırlar. Kardeşlik bağını diğer bağlardan ayıran ise sevgi ile kuvvetlenmiş olmasıdır. Sevgi iki kardeş arasında olmazsa olmaz etkenlerdendir. Daha doğrusu, sevgi kardeşlik bağını oluşturan en önemli unsurlardandır.
Kardeş kardeşin hakkına riayet eder. Ona destek olur, yardım eder. Kardeş kardeşin ayıplarını örter, ona sahip çıkar. İşte iki kardeş arasından su sızdırmayan, bağın gevşemeyip sürekli sağlam ve kuvvetli durmasını sağlayan unsur, sevgidir. Bu yüzden olsa gerek Efendimiz (sav) hadislerinde “birbirinizi sevmedikçe (tam) iman etmiş olmazsınız” buyurmaktadırlar. Sanki hadis bize şunu söylüyor: “Ey Müslümanlar! Unutmayın ki sizler Allah'a teslim olmakla kardeş oldunuz. Unutmayın ki kardeşi kardeş yapan ve kardeşlik bağının kopmasına engel olan, sevgidir. Eğer ki siz kardeşler, birbirinizi sevmezseniz, aranızdaki bağın kopması elzemdir. Ve siz Müslümanlar olarak kardeşlik bağınızı koparmanız, maazallah İslam çatısı altından çıkmanız demektir”.
İşte böyle bir ihtimale binaen olsa gerek, Efendimiz (sav) bize birbirimizi sevmeyi öğütlemektedir. Birbirimizi sevmeliyiz ki kardeşliğimiz, yani kardeşlik bağımız sağlam ve kuvvetli olsun, hiç bozulmasın. Kardeşliğimiz hiç bozulmasın ki kıyamet sabahına kadar ayakta kalacak bir İslam toplumu inşa edebilelim ve şanlı sancağı, Tevhid sancağını ilelebet göklerde dalgalandırabilelim.
 13-02-2017 /  İlim Dergisi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Genç Yusuf'un İffeti

Tevekkül Ve Çocuk Yetiştirmedeki Önemi